Din Dil Irk Ayrımının Kaldırılması
En zararlı ve inatçı şerlerden biri olan ırkçılık barışın en büyük engellerinden biridir. Irkçılık uygulaması, bahanesi ne olursa olsun, insanlık vakarının en çirkin bir şekilde ihlâlini teşkil eder. Irkçılık, kurbanlarının sonsuz potansiyellerinin gelişmesini geciktirir, faillerini yoldan çıkartır ve insanlığın ilerlemesine leke düşürür. Bu problemin çözülmesi için insanlığın birliği, uygun yasal önlemlerle desteklenerek, evrensel olarak kabul edilmelidir.
Zengin ve yoksul arasında ölçüsüz farklılık, şiddetli bir ıstırap kaynağı olarak dünyayı, hemen hemen savaşın eşiğine getiren bir istikrarsızlık halinde tutmaktadır. Bu durumla pek az toplum etkili bir şekilde uğraşmıştır. Çözüm için ruhani, ahlaki ve pratik yaklaşımlar birlikte uygulanmalıdır. Soruna taze bir açıdan bakabilmek için geniş bir bilimsel dallar yelpazesine mensup ve ekonomik ve ideolojik polemiklerden kaçınan uzmanlarla müşavere yapılması ve doğrudan etkilenecek kişilerin acilen alınacak kararlara katılması gerekir. Bu, sadece aşırı zenginlik ve yoksulluğun ortadan kaldırılması lüzumuna bağlı bir mesele olmayıp, kavranması yeni bir evrensel tutum yaratabilecek ruhani gerçeklerle de ilgilidir. Böyle bir tutumun geliştirilmesi tek başına sorunun büyük bir kısmını çözebilir
Makul ve meşru bir vatanseverlik dışında, dizginlenmemiş milliyetçiliğin yerini daha geniş bir bağlılığın, tüm insanlık sevgisinin alması gerekir. Hz. Bahaullah şöyle demektedir: "Dünya tek bir ülke ve insanlık onun vatandaşlarıdır." Dünya vatandaşlığı kavramı, bilimin ilerlemesi sebebiyle dünyanın tek bir mahalleymiş gibi daralmasının ve milletlerin tartışmasız şekilde birbirine bağımlı olmasının doğrudan bir sonucudur. Dünya milletlerinin hepsim sevmek insanın kendi memleketini sevmesini dışlamaz. Bir dünya toplumunda üyelerin yararlarına en iyi hizmet yolu, bütünün yararlarını geliştirmektir. Milletler arasında karşılıklı sevgiyi ve dayanışma duygusunu besleyen çeşitli alanlarda bugün yapılmakta olan uluslararası faaliyet büyük ölçüde artırılmalıdır.
Dini çatışmalar tarih boyunca sayısız savaşlara ve çarpışmalara neden olmuş, ilerlemeye büyük bir engel teşkil etmiş, her dinden veya dinsiz insanlar için gitgide iğrenç hale gelmiştir. Bütün dinlerin mensupları, bu çatışmanın ortaya çıkardığı temel sorunlara bakmaya ve açık seçik cevaplar aramaya razı olmalıdırlar. Aralarındaki teorik ve pratik farklılıklar nasıl giderilir? İnsanlığın dini liderlerine düşen, yürekleri merhamet ruhu ve hakikat arzusu ile dolu olarak insanlığın sıkıntılarını düşünmek ve insanlar arasında anlayış ve barışın yerleşmesi için karşılıklı tahammül ruhuyla Aziz Yaradan'ın önünde alçak gönüllülükle aralarındaki anlaşmazlıkları bir yana bırakıp bırakmayacaklarını kendi kendilerine sormaktır.